2 Eylül 2013 Pazartesi

Bafra Kaymaklı Lokumu Tarifi

İki buçuk kilo toz şekeri yeterince su ile kıvamlıca kestirin, su ve şeker kaynarken meydana gelen köpüğü alın.
Kıvamını bulup bulmadığını anlamak için şekerden ufak bir parçayı tabağa damlatıp soğuyunca parmağınızı bastırın. Parmağınızı tabaktan kaldırınca macun gibi oluncaya dek yine kaynamağa bırakınız.
250 gram çok ince beyaz nişastayı soğuk su ile ayran koyulukta güzelce karıştırın, temiz bir astardan süzün, şekeri karıştırarak ve azar azar akıtarak yediriniz.
Sonra 10 gram kadar krem tartarı katarak ağaç kepçe ile kıvama gelinceye dek karıştırınız.
İndireceğinize yakın yarım çekirdek miski gül suyu ile ezip içine katınız ve birkaç kez karıştırıp ateşten indiriniz.
Çok taze ve kokusuz bademyağı ile yağlanmış iki tepsiye bölüştürerek döküp soğumaya bırakınız.
Birini önce şeker ve nişasta karışımının içine alıp, altını ve yanlarını unladıktan sonra kaymağı üstüne döşemeli, diğerini de üstüyle kenarlarını unlayıp takımıyla çevirmeli.
Lokum büyüklüğünde keserek servise sunmalı.

Not: Kaymaklı lokumu, kaymağını ekşitmeden yemek gerekir.


31 Ağustos 2013 Cumartesi

Bafra Nokulu

Efendim büyüklerimizden bir amcamız hep lafa şöyle başlar ”sene bin dokuz yüz,iki bin beş ya da altı!”şimdi ben de lafa sene 1800 yada 1905 diye başlasam fena olmaz,işte atalarımızdan bize kalan, Bafra’nın yerli halkına miras olan,yemek kültürlerimizden bir tanesi daha,bayram günlerinin vazgeçilmezi,özel günlerin incisi, ağızlarımız hem tatlansın akabinde karnımız  doysun,pasta kekte neymiş efenim nokul vardı ya o zamanlar has köy yumurtasından,has undan özene bezene kuruttuğumuz fındığımızdan cevizimizden,neyse efenim lafı fazla uzatmadan sadete gelelim,Bafra’mızın canım ikramlarından nokula gelelim,gönül isterdi ki rahmetli babaannemden naklen dinleyeyim tarifleri de yazayım şuraya,bir kaç hikaye de patlatırdık tadından yenmezdi canım nokullar,ee napalım devir değişti netten derlediğim nokul tarifini şuracıklara yazayım dedim
Malzemeler:
2 Yumurta (1 yumurtanın sarısı üzerine ayrılacak)
½  Paket yumuşak margarin
1Su bardağı sıvıyağ
1 Su bardağı süt
½ Paket kabartma tozu
1Tatlı kaşığı maya
Aldığı kadar un
İç Malzemeler:
2 Kâse iri kıyılmış ceviz veya fındık
2 Kâse kuru İzmir üzümü
7- 8 Kaşık toz şeker
Arasına sürmek için ½ su bardağı sıvıyağ
Yapılışı:
Tüm hamur malzemelerini karıştırarak kulak memesi yumuşaklığında hamur yoğurun.
Hamuru 4 eşit parçaya ayırıp, mayalanması için sıcak bir yerde bekletiniz.
Her bezeyi yufka inceliğinde açınız. Yufkalara sıvıyağ sürerek ortadan ikiye kesiniz. Üstüne çekilmiş ceviz, kuru üzüm, toz şekerden sıra ile bolca serpilir.
Düz kenardan başlayarak rulo şeklinde sarınız. İki ucunu kapatınız. Yağlanmış tepsiye dizip, 2- 3 parmak genişliğinde düz veya verev dilimlere kesip, üzerine yumurta sarısı sürüp, önceden ısıtılmış fırında 180- 185 derecede pişiriniz.

29 Ağustos 2013 Perşembe

BAFRA PIDESININ TARIHÇESI


Bafra Pidesinin tarihçesi hakkında hiç kimsenin detaylı bir bilgisi yoktur. Pazar günleri toplumumuzda kahvaltı ve öğle yemeği bir arada yenir oldu ve bunun adına Branç denir, oysa Bafra‘da belki yüz yıllardır yapılan uygulama şöyledir. Cumartesi günü ertesi sabah yaptırılacak olan pidelerin malzemeleri hazırlanır. Sabah olduğunda ise ekmek fırınına gidip pidenizin olmasını beklersiniz. Bu işi yapanların başında Tokalak ekmek fırını, Yetişal ekmek fırını, Cimbiliklerin ekmek fırını vs. sayabiliriz Her pazar günü çevre il ve ilçelerden bafra’ya pide yemeye insanlar akın ederdi.

Bilinen 1850′li yıllardan beri Bafralı fırıncılar tarafından yapılan ve ilk dönemlerde iç malzemesi evlerde hazırlanarak daha sonraları ise sadece Bafra pidesi yapan pide fırınlarına dönüşüp günümüzde ise patenti bile olan Bafra Pidesi hikayesi işte şöyledir.

1850 ile 1920 yılları arası Bafra Pidesi yapan fırınlar bilinmemekte, 1920 den 1960 a kadar olan dönemde ise bilinen 8 ila 10 ekmek fırının malzemelerin yine evlerde hazırlanarak getirilmesi ile Bafra Pidesi yapmaları ve halkın kendilerine has bu lezzetli yiyeceği yediğidir.

1960 yılından sonra ise Bafra Pidesi 1962 yılında ilk kez ilçe dışına çıkmış ve Hasan Tokalak Samsun Mecidiyede dükkan açarak bu olaya öncülük etmiştir. Daha sonrasında İsmail Tokalak 1966 da Çemberlitaş’ta ilk Bafra pide salonunu İstanbulda açmıştır. 1979 da Bakırköy Zuhuratbaba’da oğullarıyla beraber bu işi devam ettirmiştir. Günümüze kadar ulaşan bu lezzet şuan İsmail Tokalak’ın büyük oğlu tarafından Bakırköy’de devam ettirilmektedir.

Günümüzde ise İlçe’de birçok pide salonu açılmış olup bu eski pazar günü geleneği ve bu tarihi lezzet ilçe sakinleri ve civar il, ilçelerden gelen misafirlerin damaklarında unutulmaz tadı ile damaklarında kalmaktadır.